NDT yöntemleri, betonun iç yapısındaki çatlaklar, boşluklar, homojenlik sorunları gibi potansiyel problemleri erken aşamada tespit edebilir. Örneğin, ultrasonik testler ve radyografik muayeneler, betonun içinde meydana gelen mikroskobik çatlakları ve boşlukları belirleyebilir. Bu erken tespitler, büyük yapısal hasarların ve dolayısıyla büyük maliyetlerin önüne geçilmesine yardımcı olur. Eğer bu çatlaklar ve boşluklar erken aşamada fark edilmezse, zamanla büyüyerek yapının genel bütünlüğünü tehlikeye atabilir
NDT uygulamaları, düzenli ve periyodik olarak yapıldığında, bakım ve onarım maliyetlerinde önemli tasarruflar sağlar. Erken aşamada tespit edilen sorunlar, genellikle daha düşük maliyetlerle onarılabilir. Örneğin, bir beton köprünün düzenli NDT muayeneleri, küçük çatlakların zamanında tespit edilip tamir edilmesi sayesinde, köprünün genel bakım maliyetlerini düşürür. Eğer bu çatlaklar zamanında fark edilmezse, köprünün büyük bir kısmının yenilenmesi gerekebilir ki bu da çok daha yüksek maliyetlere yol açar.
Bir örnek vermek gerekirse, Türkiye'de yapılan bir beton köprü muayenesinde, NDT yöntemleri sayesinde küçük çatlaklar erken tespit edilmiştir. Bu çatlakların zamanında onarılması sayesinde, köprüde daha büyük yapısal hasarların önüne geçilmiş ve onarım maliyetleri minimize edilmiştir. Bir başka örnek ise, bir fabrika zemininin NDT muayenesi sırasında, zeminde oluşan mikro çatlakların erken tespit edilmesi ve onarılmasıdır. Bu sayede, fabrikanın üretim hattında kesintiye yol açacak büyük zemin problemlerinin önüne geçilmiştir.
Beton muayenesinde NDT uygulamaları, yapıların güvenliğini ve uzun ömürlülüğünü sağlamada kritik bir rol oynar. Erken aşınma ve arıza belirtilerini tespit ederek, büyük maliyetlerin önüne geçilmesine yardımcı olur. Ayrıca, uzun vadede bakım ve onarım giderlerinde önemli tasarruflar sağlar. Bu nedenle, beton yapıların düzenli olarak NDT yöntemleri ile muayene edilmesi, hem ekonomik hem de güvenlik açısından büyük önem taşımaktadır.